Yazılımda Tasarım ve Kullanıcı Deneyimi

  • 20 Mart 2018

Herkese merhabalar, yazılım kavramı kitabın diğer bölümlerinde olabildiğince irdelenmiş ve süreç en yalın haliyle tarafınıza aktarılmıştır. Sizlere aktaracağım diğer konu ise yazılımın insanlar karşısında sahneye çıkmasını sağlayacak unsurları kapsamaktadır.

Bunu şöyle basit bir örnekle açıklamak gerekirse; kullanıcı sadece Türkçe dilini biliyor ve siz ona Japonca bir yazılım veriyorsanız, yazılım ne kadar iyi olursa olsun bu yazılımı kullanamayacaktır. Bu örneği genişletecek olursak; hedef kitlenin algı yapısı ve zekâ seviyesi unsurlarını temel alarak yapılmamış bir yazılım, hedef kitlenin yazılımı anlamaması ve dolayısı ile yazılım Türkçe dahi olsa Japonca kadar zor bir dili çözmeye çalışmasına eş değer bir sonuç ortaya çıkaracaktır.

Bu nedenle geliştirdiğimiz her yazılım sonuç itibari ile istenileni yapan ve hedef kitle olan kullanıcıların olabildiğince basit şekilde yönetebileceği düzeyde olmalıdır.

Yazılımcıların genel problemleri daha çok mantıksal düzeyle düşünüyor olmalarıdır. Yeni bir örnek verecek olursak bir yazılımcı için gelen sorgu “1” ya da “0” iken bir kullanıcı için yüzlerce rakamdan oluşabilir. Empati kavramı işte bu noktada devreye girmesi gereken ana zihniyeti işaret etmektedir. Kendinizi kullanıcıların yerine koyarak yazılımı tamamlamalı ve hatta hedef kitleye programı deneterek aldığınız geri dönüşler ışığında hatalarınızı düzeltmeniz gerekmektedir.

Bu işi nasıl yapabileceğimizi birkaç başlık altında irdeleyelim ki atladığımız noktaların olmadığından emin olalım.

Benzer Uygulamaları İncelemek

Daha önce yapılmış ve sevilen uygulamaları detaylı şekilde inceleyerek benzer tasarımları mevcut yazılımımıza ekleyebilir, aynı zamanda bu uygulama için yapılmış yorumları detaylı okuyarak kullanıcıların isteklerini görebilir ve yazılımımızı benzer uygulamalardan daha fazla artı yöne ulaştırabiliriz.

Benzer Hedef Kitleden Kişilere Test Ettirmek

Etrafımızda bu tanıma uyan oldukça fazla kişi olduğuna emini. Bu ailenizden birisi veya herhangi bir arkadaşınız bile olabilir. Bu kişiler ile iletişime geçin, projenizden ne anladığını, nelerin değiştirilmesi gerektiğini ve ek olarak neler yapılabileceğini düşündüğünü sorun. Aldığınız cevaplar doğru veya yanlış kararlarınızı gösterecektir. Fakat dikkat etmeniz gereken unsur; eğer test için seçtiğiniz kişi hedef kitle dışındaysa aslında iyi olan bir özelliği beğenmeme ya da kötü olan bir özelliği beğenme gibi yanlış yargılara yol açabilir. Bunun önüne geçmek için olabildiğince fazla kişiye bu test imkânını sunun ve ortak payları belirleyerek sonuca ulaşın.

Kendi Arzularınız

Diğer iki seçenek başkalarının sesine kulak vermek olarak ortaya çıkan sonuçlardı ama şuan bahsedeceğim seçenek içgüdülerinize inanmanız gerektiği üzerine. Bir başkasının yaptığı ya da söylediği kavramların her zaman doğru anlama gelmeyebileceğini unutmayın. Tamamen o kavramları çöpe atın demiyorum ama içgüdülerinize inanın ve projenize eklemek istediğiniz değişiklikleri uygulayın. Belki yeni bir akımın öncüsü siz olacaksınız. Örnek aldığımız tüm teknoloji devleri hep bir ilki başarmıştır. Bu nedenle tüm unsurların en önemlisi içgüdülerinizden vazgeçememenizdir. Tüm bu maddeleri dikkatlice değerlendirip uygulayın ve kazanacağınız tecrübeleri hazine sandığınıza koyup biriktirin bunlar sizin gelecekteki en büyük varlığınız olacaktır.

İşte Çılgın Olanlar, uyumsuzlar, asiler, sorun çıkaranlar.
Bulunduğu yere hiç uygun olmayanlar.
Farklı şeyler görenler.
Kurallara düşkün değiller ve statükoya karşı hiç saygıları da yok.
Onlardan alıntı yapabilirsiniz, onlara katılmayabilirsiniz.
Onları yüceltebilir yada kötüleyebilirsiniz.
Yapamayacağınız tek şey; onları görmezden gelmektir.
Çünkü onlar bir şeyleri değiştirdiler.
Onlar insan ırkını ileriye taşıdılar.
Ve bazıları deli gibi görünüyor olabilir.
Biz dahi olarak görüyoruz.
Çünkü yeterince çılgın olan insanlar,
Dünyayı değiştirmeyi düşünebilir ve bunu yapabilirler.
Farklı düşün.

“Apple – Think Different ( Farklı Düşün )” Reklamı

Steve JOBS

Kullanıcı Deneyimi Nedir?

Bu tanımı internet dünyasında yüzlerce kez okuyabilirsiniz. Teknik anlatımlar, İngilizce kelimeler ve anlamsız, sayısız cümlelerle kafanız karışsın istemiyorum. İlk olarak Google tarafında yaptığım bir aramada çıkan ilk tanımı buraya eklemek istedim.

“UX, kullanıcı deneyimi anlamına gelir ve sürdürülebilir memnuniyetin yanı sıra uzun süreli değer algısı yaratmak için önemlidir. Kullanıcı deneyimi tasarımı yeni bir ürün ya da hizmet oluşturma sürecinde, tüketicinin beklentisini karşılamak için atılacak ilk adımdır.”

Yukarıdaki tanımı ilk okuduğumda aklıma anlattığım konu ile ilgili hiçbir şey gelmemişti. Bana göre kullanıcı deneyimi kısa ve öz şekilde “hedef kitlenin amaçlanan işi hızlı, kolay ve mutlu bir şekilde uygulaması ” olarak tanımlayabilirim. Günümüzde kullanıcı deneyimi sürekli değişmektedir. Bu alışkanlıklar teknolojinin değişmesi ile; mobil kullanıcı deneyimi, masaüstü kullanıcı deneyimi ve tablet kullanıcı deneyimi olarak birçok başlığa daha ayrılmayı başardı. Bunların dışında renk düzenleri, işlem hızları gibi birçok değer daha kullanıcı deneyimini etkilemektedir. Şimdi bu etkenleri ayrıntıları inceleyelim.

Kullanıcı Deneyimini Etkileyen Faktörler

İlk önce cihazlara göre kullanıcı deneyimi kısmını inceleyelim. Cihazlar arası kullanıcı deneyimi yazılım planınıza göre dikkat etmeniz ya da dikkat etmemeniz gereken alandır. Masaüstü bir uygulama geliştiriyorsanız mobil ve tablet ilginizi çekmeyebilir ama günümüzde artık mobil ve tablet düşünülmeden bir yazılım yapmak çok az bir sektörün tercih edeceği bir seçenektir. O nedenle benim kişisel önerim ne yaparsanız yapın mobil ve tablet odaklı olarak geleceğini planlayın. Yapılan araştırmalar mobil cihazların gelişme hızına göre insanların alışkanlıklarının hızlı bir şekilde masaüstü cihazlardan mobile geçtiğini göstermektedir. Bazı başlıklar halinde cihazların avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyelim.
1. Masaüstü Cihazlar

Yanınızda koca bir çanta ile taşımanız gereken cihazlar veya hiç taşıyamadığınız sabit masaüstü bilgisayarlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu da cihazların belirli amaçlar için alınması mesela iş, oyun, ödev vb. hedefleri olduğunu göstermektedir. Geliştirdiğiniz yazılım sadece bu cihazlar için olursa her zaman her yerde ulaşılabilir olmayan bir şey ortaya çıkardığınızı göstermektedir. Bu da yazılımınızın ancak gerçekten ihtiyaç duyulması halinde tercih edilmesi demektir.
2. Mobil ve Tablet Cihazlar Aslında

üç farklı alan olmasına karşın mobil ve tablet benzer özellikler sergilediği için tek başlık altında incelemek daha doğru olacaktır. Her zaman yanımızda taşıyabildiğimiz ve neredeyse her ihtiyacımızı çözebildiğimiz hayatımızda vaz geçilmez cihazlardır. Bu cihazları biraz ayırmak gerekirse tabletler her kullanıcının tercih ettiği cihazlar değildir. Tercih edilmesi kişinin bazı farklı isteklerine cevap olarak karşılık gelmektedir. Bu nedenle ana yorumlamalarımı mobil cihazlar üzerine yapacağım. Günümüzde herkesin muhakkak akıllı bir cep telefonu vardır.

Hatta yapılan araştırmalar çoğu kişinin iki telefona sahip olduğunu gösteriyor. Bu bizim için şu cevabı otomatik olarak veriyor. Ben bir yazılım yapar ve bu yazılımı mobil cihazlar içinde çalışır hale getirirsem. Normalde hedef kitlem bir milyon masaüstü kullanıcısı iken milyarlarca kişiye çıkmış olur (rakamlar örnekleme içindir ). O zaman neden daha az kişiyi hedef alan bir iş yapalım ki? Cihazlar olarak genel tanımlamalarımızı yaptık çıkan sonuç eğer daha çok hedef kitle istiyorsanız yazılımınız masaüstü, mobil ve tablet cihazlarda çalışabilir halde olması gerekmektedir. Diğer önemli unsurları renk ve hız olarak tanımlamıştık. O halde birazda bu başlıkları detaylandırmanın vakti geldi.

3. Renk Uyumluluğu

Renk alışkanlıkları sürekli değişiyor. Eskiden böyle canlı renkler favoriyken şimdilerde pastel renkler daha çok tercih edilir hale geldi. Aslında bu alışkanlıklarımızı sektörün önemli büyük şirketlerinin belirlediğine inanıyorum. Öncü olarak ortaya bir şey atıyorlar ve insanlarda sevmek zorunda kalıyorlar. Bu da tasarımlarınızı yaparken günümüzde favori olan kurallara uymanız gerektiğini göstermektedir. Birçok mobil uygulamayı incelerseniz benzer renkler ve benzer yapıda olduklarını görürsünüz. Bu bir kural oldu ve sizde bu kurala uymalısınız. Hep bir deyim vardır “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok”. Eğer yok kardeşim ben cırtlak kırmızı seviyorum, hatta çingene pembesi de olsun filan modern renkler umurumda olmaz diye düşünüyorsanız yağlı boya tablo yapın derim en azından bittiğinde evinize asacak bir tablonuz olur zamanınız boşa gitmez. Tabi ki kinaye yapıyorum ama kimse zamanının boşa harcanmasını istemez o nedenle bu uyarım kulağınıza küpe olsun isterim. Yapacağınız projenizin renklerini belirlerken internette “Flat UI Colors” gibi farklı aramalar yaparak çıkan renk paletlerinden tercih etmekte fayda var.

Gözleri yormayan ve bir birine uyumlu renkler tercih etmeye özen gösterin.

4. Hız Kavramı

Geliştirdiğiniz her yazılım istenilen sonucu hızlı şekilde vermeli. Hiçbir kullanıcı basit bir işlem için 5 dakika beklemez. Yapılan işlemlerin hemen sonuçlanması yazılımın kullanılmasını veya çöpe atılmasını belirler. Belki o işlem çok fazla SQL sorgusundan dolayı bekliyordur. Yapabileceğiniz başka bir şey yok diye düşünebilirsiniz ama unutmayın her zaman farklı bir yol vardır. Kullanıcı arka planda oluşan yoğunluğu bilmez. Sizin uygulamanız onun için yavaş ve vaktini çalan kötü yazılmış bir uygulamadır. Ne olursa olsun en hızlı ve stabil sonucu kullanıcıya sunmaya özen gösterin. Olabildiğince yalın olarak anlatmak için çaba gösterdim. Ana mesajımız eğer hedef kitle yazılımınızı kullanırken mutluysa doğru sonuca ulaştınız demektir.

Comments are closed.